Hindistan gözlemleri (müşahidələri)

Hindistan gözlemleri

Son yazımızda iki hafta süren Hindistan ziyaretimize değinmiştik. Bu süre zarfı içinde iki büyük olaya tanıklık ettik. Birincisi bütün ülkenin yaşadığı nakit para sıkıntısı, ikincisi de Müslümanlar için geçerli olan medeni hukukta Hindu hükümetinin yapmak istediği değişikliğe karşı tüm Müslümanların gösterdiği ortak tepkiydi. İkincisinden başlayarak anlatalım.
Hindu milliyetçisi hükümetin, Müslümanlar için geçerli olan İslâm medeni hukukun (evlilik, boşanma ve mirasla alakalı hukuk) özellikle de boşanmayla ilgili hükümlerin kadınları mağdur ettiği gerekçesiyle değiştirileceğini söylemesi. 
Müslümanlar, kadın mağduriyetini bahane eden hükümetin öngörülen birtakım seküler uygulamalarla Müslümanların hayatında İslâm’ın zayıflatılmasının planlandığına inanıyorlar. Müslümanların dinî yaşam alanları daraltılırken fanatik Hinduların yaşam alanının genişletilmesini de buna delil gösteriyorlar. Kimi feminist seküler kesimleri saymazsak Müslümanlar topyekûn bu müdahale girişimine karşı çıkmaktalar. 
Bunun için Tüm Hindistan Müslümanlarının Medeni Hukuk Meclisi Konferansı (All India Muslim Personal Law Board Conference), Kolkata şehrinde 500 bin insanın katıldığı büyük bir protesto gösterisi tertip etti. Bizi de davet ettiler. Delhi’ye epey uzak olması sebebiyle önce tereddütler yaşadık. Hindistan’ın önde gelen tüm ulemâsını bir arada görmek, kendileriyle görüşmek amacıyla gitme kararı aldık. 
Hindistan’ın tüm şehirlerinden farklı meşrep ve mezheplere müntesip ulemâ bir araya gelmeyi başarmıştı. Ulemânın İslâmî hükümlere yönelik bir müdahaleye karşı ortak bir hassasiyet gösterdiğini, büyük bir dayanışma sergilediğini gördük. İşin garip tarafı ise, bu kadar büyük bir gösterinin Türkiye’de haber dahi olamaması. 
Hindistan’da gördüğümüz diğer bir önemli olay ise yaşanan para kriziydi. Gittiğimiz bütün şehirlerde insanlar bankaların ve ATM’lerin önünde uzun kuyruklar oluşturmuşlardı. Tüm ülke genelinde yaşanan bu kriz tabiatıyla bütün televizyonların, gazetelerin ana gündemiydi. Parlamento’dan yapılan yayınlar siyasilerin bu meseleyle alakalı olarak ne kadar kutuplaştığını da gösteriyordu. 
Olayın aslı özetle şu: Ülkede en çok kullanılan 500 ile 1000 Hindistan rupisi banknotlarını hükümet tedavülden kaldırmış. Bunun yerine de 500 ve 2000 rupilik yeni banknotlarının kullanılmasını istemiş. 
Tedavülden kaldırılan paraların 1 hafta içinde bankalardan yeni çıkarılan banknotlarla değiştirilmesini, sonrasında ise o paraların geçersiz olacağını ilan etmiş. Ancak bankalarda yeterli kadar para yok. ATM’ler ise 20 dolar karşılığı rupiden fazla para vermiyor. Döviz dükkânları dolar bozdurmuyor. İnsanlar ellerindeki parayla alış-veriş yapamıyorlar. Biz de çok zor durumlar yaşadık. Elimizdeki parayı düşük fiyatına dahi bozduramadık.  
Hükümet herkesi menfi etkileyecek böylesi bir kararı neden almış olabilirdi? Hükümetin iddiası; kara para, vergi kaçırma ve sahte banknot kullanımını önlemek. Özellikle de bu iki banknot üzerinden piyasada çok fazla sahte ve kara paranın tedavülde olduğunu iddia ediyor. O yüzden bu karara karşı çıkanları da kara para sahibi olmakla suçlamakta. Halka ise, sizin paranız yok, kara parası olan sahtekârlar korksun demekte. 
İlginç bir şey daha öğrendik. Hindular inançları gereği evde ne kadar para tutarlarsa eve o kadar bereket geleceğine inanmaktalar. Hükümet bu inanca bir şey diyememekte ancak yastık altındaki bu paraları sıcak ekonomiye kazandırmak, en azından bankalarda kayıt altına almak istemekte. Bunun için de bu yola başvurmakta. 
Sebep ne olursa olsun, hayat, koca ülkede hazırlıksız yapılmış bu hamleden dolayı büyük bir krizin içine çekilmiş durumdaydı. Fakirleri korumak amacında olduğunu söyleyen hükümet yine fakirleri mağdur etmişti.  

Комментарии

Популярные сообщения из этого блога

Глава четвертая Служба пограничных нарядов

Наставление по охране государственной границы (пограничный наряд)

Глава вторая Основы охраны государственной границы пограничными нарядами