Karikatür Krizi
Harvey Cox'tan Karikatür Krizi ve Yeni Ateizm Hakkında Açıklamalar
YORUMLAR
0
Geçtiğimiz aylarda ünlü İslam düşünürü Seyyid Hüseyin Nasr ile
birlikte ortak bir konferans vermek üzere Türkiye’ye gelen Hıristiyan
İlahiyatçısı Harvey Cox Karikatür Krizi ve “yeni ateizm” akımı hakkında sitemize bazı açıklamalarda bulundu.
Cox’un açıklamalarından satırbaşları şu şekildeydi:
Yasal olsa da olmasa da, ifade
özgürlüğü vb. konular önemlidir, ancak en önemlisi, diğer inançlara
sahip insanların hassasiyetlerine, saygı gösterdiklerine, -konumuz
özelinde de- Hz. Muhammed’e ve İslam’a saygı göstermektir.
KARİKATÜR KRİZİ VE KUTSALA SAYGI
“Yasal olsa da olmasa da ifade özgürlüğü vb. konular önemlidir. Ancak
en önemlisi, diğer inançlara sahip insanların hassasiyetlerine, saygı
gösterdiklerine, -konumuz özelinde de- Hz. Muhammed’e ve İslam’a saygı
göstermektir.
Bildiğiniz gibi Yale Üniversitesi Yayınevi karikatür anlaşmazlığı
konusunda bir kitap bastı. Karikatürlerin basıldığı gazetenin olayı
nasıl başlattığını ve dünyadaki gelişmeleri anlatan bir kitaptı bu. O
karikatürleri kitapta basıp basmama konusunda karar vermeleri
gerekiyordu. Karikatürler oldukça hakaret içerdiği için basmamaya karar
verdiler. “Basabilirdik. Bu ifade özgürlüğüdür ancak hem ahlakî hem de
dinî bağlamda yanlış olurdu çünkü karikatürler hakaret içeriyordu”
dediler.
Ancak diğer insanların dinî hassasiyetlerine saygı duymak için, bu
hassasiyetlerin ne olduğunu ve bunların o insanlar için neden önemli
olduğunu bilmeniz gerekir. Harvard’da, lise seviyesindeki gençlere dünya
dinlerini öğretmek için devlet okulu öğretmenleri yetiştiren bir
programımız var. Dinî öğreti vb. değil; sadece öğrencilerin, yaşadığımız
dünyada, şehirde ve belki de en önemlisi çevremizde farklı dinlere
sahip olanların inanışlarına aşina olmasını sağlamak amaçlanıyor.
Gençler bu konuları iyi yetişmiş eğitimcilerden öğrenmezlerse, diğer
dinler hakkında yanıltıcı sözler, iğrenç ve kötü hikâyelere
aldanabilirler. Bildiğiniz gibi bu tür hikâyeler zaten ortada geziyor.
Bu yüzden Amerika’da devlet okullarında lise seviyesinde verilen din
eğitiminin miktarının artırılmasını destekliyoruz.”
Hristiyanlık çoğu zaman, gerçekten bilim, araştırma vb. alanına
giren şeyler hakkında, inanç adına iddialarda bulunmuştur. Bu yüzden
benim zihnimde, “yeni ateistler” olarak adlandırılanların fikirleri
aslında yeni değildir, zaten var olan argümanları tekrarlamaktadırlar.
YENİ ATEİZM ASLINDA YENİ DEĞİL
“Diğer farklı dinler arasında değerlendirildiğinde, Hristiyanlık’ın
inançlara ve dogmalara etkili bir vurgu yaptığı görülüyor. İslam
hakkında açıkça bir yorum yapmayacağım, ancak diğer dinî geleneklere
bakıldığında, inançlar üzerine yapılan vurgu miktarının o kadar kuvvetli
olmadığını düşünüyorum. Ve tarihsel olarak da değerlendirildiğinde,
Hristiyanlık çoğu zaman gerçekten bilim, araştırma vb. alanına giren
şeyler hakkında inanç adına iddialarda bulunmuştur. Özellikle
Hristiyanlık’ın en tutucu yorumlarında bu yapılmıştır. Bu yüzden benim
zihnimde, “yeni ateistler” olarak adlandırılanların fikirleri aslında
yeni değildir, zaten var olan argümanları tekrarlamaktadırlar.
Bence olgun bilim adamları ile kâmil mü’minler, Hristiyanlar,
Müslümanlar ve diğerleri oldukça iyi geçinmektedirler. Sözgelimi
Einstein benim en beğendiğim şahsiyetlerdendir, kendini dindar gören ve
bunu açıkça herkese söyleyebilen yirminci yüzyılın en büyük bilim
adamlarından biridir.”
ATEİZM DİĞER DİNLERİN TAKLİDİNDEN BAŞKA BİRŞEY DEĞİL
“Yeni ateistlerin fazla ikna edici olduklarını düşünmüyorum. Ateizmin
olumlu işlevi, din iddialı olduğunda, kendi alanının ve misyonunun,
toplumdaki belirli işlevinin ötesine geçtiğinde, çok güçlendiği için
eleştiriye, düşünce dolu ve aydın eleştirilere ihtiyaç duyduğumuzda,
dini eleştirmektir. Ve benim mevcut ateizm hakkında eleştirim, onun
aydın bir düşünceye sahip olmadığı ve neredeyse Hristiyanlık, veya
“Yasal olsa da olmasa da ifade özgürlüğü vb. konular önemlidir. Ancak en
önemlisi, diğer inançlara sahip insanların hassasiyetlerine, saygı
gösterdiklerine, -konumuz özelinde de- Hz. Muhammed’e ve İslam’a saygı
göstermektir.
Bildiğiniz gibi Yale Üniversitesi Yayınevi karikatür anlaşmazlığı
konusunda bir kitap bastı. Karikatürlerin basıldığı gazetenin olayı
nasıl başlattığını ve dünyadaki gelişmeleri anlatan bir kitaptı bu. O
karikatürleri kitapta basıp basmama konusunda karar vermeleri
gerekiyordu. Karikatürler oldukça hakaret içerdiği için basmamaya karar
verdiler. “Basabilirdik. Bu ifade özgürlüğüdür ancak hem ahlakî hem de
dinî bağlamda yanlış olurdu çünkü karikatürler hakaret içeriyordu”
dediler.
Ancak diğer insanların dinî hassasiyetlerine saygı duymak için, bu
hassasiyetlerin ne olduğunu ve bunların o insanlar için neden önemli
olduğunu bilmeniz gerekir. Harvard’da, lise seviyesindeki gençlere dünya
dinlerini öğretmek için devlet okulu öğretmenleri yetiştiren bir
programımız var. Dinî öğreti vb. değil; sadece öğrencilerin, yaşadığımız
dünyada, şehirde ve belki de en önemlisi çevremizde farklı dinlere
sahip olanların inanışlarına aşina olmasını sağlamak amaçlanıyor.
Gençler bu konuları iyi yetişmiş eğitimcilerden öğrenmezlerse, diğer
dinler hakkında yanıltıcı sözler, iğrenç ve kötü hikâyelere
aldanabilirler. Bildiğiniz gibi bu tür hikâyeler zaten ortada geziyor.
Bu yüzden Amerika’da devlet okullarında lise seviyesinde verilen din
eğitiminin miktarının artırılmasını destekliyoruz.”
Hristiyanlık çoğu zaman, gerçekten bilim, araştırma vb. alanına
giren şeyler hakkında, inanç adına iddialarda bulunmuştur. Bu yüzden
benim zihnimde, “yeni ateistler” olarak adlandırılanların fikirleri
aslında yeni değildir, zaten var olan argümanları tekrarlamaktadırlar.
YENİ ATEİZM ASLINDA YENİ DEĞİL
“Diğer farklı dinler arasında değerlendirildiğinde, Hristiyanlık’ın
inançlara ve dogmalara etkili bir vurgu yaptığı görülüyor. İslam
hakkında açıkça bir yorum yapmayacağım, ancak diğer dinî geleneklere
bakıldığında, inançlar üzerine yapılan vurgu miktarının o kadar kuvvetli
olmadığını düşünüyorum. Ve tarihsel olarak da değerlendirildiğinde,
Hristiyanlık çoğu zaman gerçekten bilim, araştırma vb. alanına giren
şeyler hakkında inanç adına iddialarda bulunmuştur. Özellikle
Hristiyanlık’ın en tutucu yorumlarında bu yapılmıştır. Bu yüzden benim
zihnimde, “yeni ateistler” olarak adlandırılanların fikirleri aslında
yeni değildir, zaten var olan argümanları tekrarlamaktadırlar.
Bence olgun bilim adamları ile kâmil mü’minler, Hristiyanlar,
Müslümanlar ve diğerleri oldukça iyi geçinmektedirler. Sözgelimi
Einstein benim en beğendiğim şahsiyetlerdendir, kendini dindar gören ve
bunu açıkça herkese söyleyebilen yirminci yüzyılın en büyük bilim
adamlarından biridir.”
ATEİZM DİĞER DİNLERİN TAKLİDİNDEN BAŞKA BİRŞEY DEĞİL
“Yeni ateistlerin fazla ikna edici olduklarını düşünmüyorum. Ateizmin
olumlu işlevi, din iddialı olduğunda, kendi alanının ve misyonunun,
toplumdaki belirli işlevinin ötesine geçtiğinde, çok güçlendiği için
eleştiriye, düşünce dolu ve aydın eleştirilere ihtiyaç duyduğumuzda,
dini eleştirmektir. Ve benim mevcut ateizm hakkında eleştirim, onun
aydın bir düşünceye sahip olmadığı ve neredeyse Hristiyanlık, veya İslam
ya da başka bir dinin taklidi olduğudur. O kadar bilgi dolu bir akım
olmadığı için de faydalı değil.”
Yeni ateizm Hristiyanlık’ın daha düşünce dolu ve daha kendini
eleştiren unsurlarına yönelmemiştir, Hristiyanlık’ın yozlaştırıcı
yorumuna ve bence, Budizm ve İslam’daki diğer unsurlara yönelmiştir.
YENİ ATEİZMİ ORTAYA ÇIKARANLAR DİN MUTAASSIPLARI
“Diğerlerinden daha iyi bildiğim için özellikle Hristiyanlık’tan
bahsederek açıklayayım. Hristiyanlık diğer dinlerle diyaloga ve
iletişime daha açık oldukça, bilimsel dünyanın görüşü ve din dünyasının
görüşü ile anlaşmaya vardıkça, Hristiyanlık içinde bu gelişmelere, bu
değişimlere karşı çıkan insanlar olur. Bunları Hristiyan geleneğindeki
aşırı tutucular olarak değerlendiririz. İletişime karşı dururlar. “Neden
bir Hristiyan Müslümanlarla konuşmak durumunda olsun ki” derler. İşte
bu insanlar, yeni ateizmin ortaya çıkmasına sebep olanlardır.
Yeni ateizm Hristiyanlık’ın daha düşünce dolu ve daha eleştirel
unsurlarına yönelmemiştir, Hristiyanlık’ın yozlaştırıcı yorumuna ve
bence, Budizm ve İslam’daki diğer unsurlara yönelmiştir. Ancak bana göre
en umut verici eğilim, ders vermeye başladığım kırk-elli yıldır
üniversitemde (Harvard Üniversitesi) genç öğrenciler ve diğerleri
arasında, din ve maneviyat konusundaki ilginin artmasıdır. Azalma
olmuyor, gitgide artıyor; din hakkında, farklı dinler hakkında dersler
alıp bu dinleri karşılaştırmak istiyor gençler. Bu sadece entelektüel
bir sorgulama değil, aynı zamanda kişisel de bir araştırmadır. Bu,
anlamı, değerleri, hayatına önem katacak bir şeyleri bulma çabasıdır. Bu
yüzden, genç nesile bakarak imanın geleceği hakkında konuşabileceğimizi
düşünüyorum; bu neslin çoğu yeni ateistlerden etkilenmemiştir, sadece
çok az bir kısmı etkilenmiştir.”
Harvey Cox Kimdir?
19 Mayıs 1929 doğumlu olan Harvey Gallagher Cox Jr., ABD’nin en önde
gelen teologlarından biridir. 2009 yılı Ekim’inde emekli olana kadar,
Harvard İlahiyat Fakültesi İlahiyat Bölümü’nde Hollis Araştırma
Profesörü olarak görev yapmıştır. Cox’un araştırma ve öğretim alanları
arasında, “özgürleşme teolojisi” ve “Hristiyanlık’ın Latin Amerika’daki
rolü” de olmak üzere, dünya Hrisityanlığındaki teolojik gelişmeler yer
almaktadır.
2009 yılı Eylül ayında emekli olduktan sonra Cox, Hristiyanlık’ın 2000’li yıllarında hâkim olan üç önemli akımı incelediği, The Future of Faith (İmanın Geleceği) adlı yeni kitabını yayımlamıştır.
Комментарии
Отправить комментарий